9 Temmuz 2013 Salı

Ruhumun Göründüğü... [27.10.2012]

Bir şekilde ölürüm ben
Nasıl bilmem
Muhtemeldir yılmış olurum ölmeden hemen evvel
Özlemiş olurum, neyi diye soramazlar
Gök mavi yolunda bir kara tren olur sen
Bir bilsen, ne çok kelimeyle eş anlamlıdır sen
Ekmekle, toprakla eş,
Açlıkla ve çocuklukla
Kadınlıkla
Eriyen bir vücutla ve havada dönen bir ateş topuyla,
Yere düşecek bir zaman sonra
Ölürüm ben, yarın veya bugünden erken,
En erken bugün gelsen, 
En çok hayallere yetişsen, 
Yine de...

Bilsen, ne çok kara geceleri boş saat sesleriyle doldurmuşlar.
Sen gelme diye kurulmuş cumhuriyet,
Sen varma diye uzatmışlar çağdaş zamanda yolları,
Elleriyle döşemişler dağları, denizleri; 
Gemileri sen binme diye kapısına kadar yüklemişler.
Bilsen, bilseler yolumdan çekilecekler,
Yalanlar yanacak, 
Yalan aşklar, yalan iktidarlıklar..
Bir çocuk hem borçluyum hem alacaklı bu dünyaya, bilsen, 
Sana benzeyecek tüm çocuklar,
Elleri tertemiz, üst-başları yenice, hayalleri ateş değmemiş...

Belleğim somut tutmaz, bir tren görürüm, 
Bir sen ve yollar sadece.
Elimde neşter soğuğu, senin ellerin tomar kağıt,
Bilmediğim yerdeyiz, 
Susuyoruz, acıkıyoruz, bağırıyoruz
Bir kaç Türkçe kelimeyi öldürüyoruz, dille alakası yok, senle; 
Sonrası yok..
Sonrası yine toprak, eni ve sonu biliyoruz, ama sadece,
Sen derdin ya sadece sevmek için var insan,
Gerisi icat, gerisi ithal, gerisi uydurulmuş...

Biliyorsun sen gelmeyince her gün,
Yarın ölecekmişim gibi kısa geliyor hayat
Bir mezarın içini görebilmek gibi,
Işığa dalışmış sinekler gibi,
Baktığım her yerde beyaz lekeler gibi,
Ölümle bekleşiyorum, hiç şüphem yok.
Bir şekilde, bir yerlerde.
Bir yolculukta, yollarda,
İnsanların yaralarında,
Çok uzaktaki bir insanın hastalığında, belki bir Çinlinin
Belki Kürdistan’da, 
Ya da motoruma benzin ararken,
Sen çoktan ve erken ölmüşken belki
Bu cümle elime dolandı işte...
Umut içeren şarkılar yasaklanmışsa, çok realist bir anımda, birden bire,
Ya da beklerken dört gözle,
Bir şekilde öleceğim.
Sen, zaman, çocukluğun..
Direnmek hayata dört nala koşarken,
Evet koşarken, kalbimiz delik değil buna da şükür.
Ben olmasam da sen var ol dememişsin gibi, seni hiç duymamışım gibi,
Öleceğim söz sana,
Seni tarihi incitmek için bile, seni sürgünlere, seni yıllara cahil,
Seni kendime cahil sevdam bilip, cehaletten öleceğim.
O gün, tıp tarihinde bir ilk olur
İçimi açıp bakabilirler,
Maddeleşmiş ruhumun içine.
Senin etrafına tutunan anlamları kesip çıkarabilirler,
Parçalarımdan gemiler yapıp salabilirler,
Tibet yakınlarında bir göle..

Şeydâ Falanfilan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder