14 Şubat 2011 Pazartesi

Bedelsiz Tende Cüzzam

" Ben ayaklardan geçmiş bulanık bir su birikintisiydim, o kaynaktaki berrâklık.. Benim derinliğim sezilmezdi, onun dibindeki taşları bile sayabilirdim.. Benim akıp karıştığım yer kanalizasyon suları oldu, onun yeri kristal sürahiler.. Salgın bir hastalık olup vücutlara karışıverdim, ateşlenenler onu içtiler.. Bu yükselen ateşler, artık buluşabileceğimiz tek yer.. Sen can bulur ve ben ölürkenki o serin an.. " 

Şeydâ FalanFilan | Sûretinde Kaybolan Tenler

Net ve Keskin Bıçaklarla Bölünen Bulanıklıklar

* Hiç gitmemiş gibi baş ucunuza dizdiğiniz porselen biblolar, hiç olmamışçasına bir bir düşüp kırılıyorlar. Ama hiç yokmuş gibi davranamıyorsunuz; yerdeki kırıklar ayağına batarken duyarsız kalamayacak kadarcık insandır insan. Can acısından çok bahsedilir; ağlarken sıkılan dişle şişen göz, gülümser ağzın her iki yanındaki çukurlardan daha belirgindir. Kumara başlayan bonkörler gibi sinsice gülümsüyorsunuz hayatın masasına her oturuşunuzda, masadan hep çulsuz bir çaresiz gibi kalkıyorsunuz. Astımkestimlikle titrek bir umutsuzluk arasında kıl kadar mesafe yürüyorsunuz ve o yol hiç bitmiyor. İnsan, umutlu, sevgili, özgür, değişmek, bölüşmek, vuruşmak. Sizi hep belli yolculukların belirsiz yolcusu yapmak istiyorlar.. Adamın biri eline bir tebeşir alıp mükemmel bir doğru çiziyor yere, işaret parmağını uzatıp: "İşte, şu çizgi kadar net ol!" diye bağırıyor yüzünüze. Sonucunuz hariç bütün hikaye bulanık.. Anaforlardan kurtulmuş ayaklarınız, çizgide yalpalamadan yürümeyi istiyor.. İlk adımda bir bakıyorsunuz ki, öğretmen ve tebeşir, gitmişler. Anlaşılıyor, iki metafor arası bir köprüyü yürüyorsunuz, destansı tabulardaki gibi kıldan ince ve kılıçtan keskin. Ruhun kasveti, ziyanın ikinci başlangıcı. Yürüyorsunuz...


Şeydâ Falanfilan (Denemek Yanılları'ndan)

Yanılgı No: Hiç

* Hayatlarınız acıyla buluştuğunda, sanki ömrünüzce bir masalda yaşamış gibi dehşete düşüyorsunuz. Sevgiliniz terk ettiğinde ölüyorsunuz, onu düşündükçe gömülüyorsunuz, zaman üzerinize toprak atıyor. Bu trajik hayalcilik, ölüme dair şeyin bir gün gerçek olacağını anlamanız ve öldükten sonra bedeninize ne olacağını umursamamanız arasında geçen süre zarfında kaybolup gidecektir. *

Şeydâ Falanfilan (Denemek Yanılları'ndan)