14 Mayıs 2011 Cumartesi

KIRIK..

      Bazı günler çok iyiyim. Bazen çok güçlüyüm. Kimi günler çok gülüyorum, kimi zaman sahiden mutluyum, umutluyum.. Ama bazı günler, kendimi gerçekten paramparça hissediyorum.. Bugün o günlerden biri.. Sanki hiç yıkılmadık ve sonrasında bin bir çabayla toparlanmadık, sanki hep yıkıktık, hiç mutlu gün geçirmedik gibi hissediyorum. Ne zaman güzel şeylere sahip oLdum, ne kadar elimde tutabildim sonra ne zaman bir anda kaybettim, hatırlamıyorum gibi hissediyorum..  Hiç böyle bir şeyler hissettin mi..?


      Böyle durumlarda hep, ne yapacağımızı bilmiyor oluyoruz.. Ama her seferinde yapacak ve anı kurtaracak boktan bir şeyler buluyoruz. Ya sonra, sonra ne oluyor? Erken büyümeye başladığım o günlerden bu yana, dünyadan anladığım gerçek tek bir şey oldu: Yalnızlık.. Değil aşk, değil mutluluk, değil hayır, anlamının peşinde koşturduğum hiçbir şeyin gerçek hayatta karşılığı yok. Hepsi beynimin ucundaki hayalet düşünceler, hepsi ruhumda iz bırakan sanal yaralar..Beni ağlatan, beni yaralayan, kalbimi bu denli kıran, parçalayan, beni dile gelmeyen çaresizliğe düşüren, 'Of neresinden başlayayım da anlatayım ki, boşver.' suskunluğuna boğan, yedi yirmi dört kızdığım şey o çok özel insanlar değil, kendim de değilim, yalnızlık.. Midemdeki bu tiksinti verici boşluk onun eseri, ve geri kalan iflah olmaz her şeyin.. İşte tek gerçek bu, işte edebiyat yapınca göze güzel görünen boktan hayatım..

      Ve bil ki, bu hiç kimsenin hayatımda olmadığı bir yalnızlık da değil bu.. Bu 'O kadar çok insan var ki yalnızlığımın altında, o kadar çok ismi olup kendisi hiç olan insanın izi var ki hayatımda..' gibi bir yalnızlık.. Birileri bana bir şeyler yapmak istiyor, hissediyorum.. Bu her olduğunda bunu hissediyorum, ama asla engelleyemedim.. İşte yine oluyor, yine ne yapacağımı bilmeyerek beni en boktan seçeneği işaretlemeye mecbur edecek şey yine oluyor, ve ben yine engelleyemeyeceğim...


Şeydâ FaLanfiLan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder